TAZMİNAT HUKUKU


Tazminat hukuku kişilerin devlet, tüzel kişilik veya gerçek kişiler tarafından herhangi bir fiil sonucu uğradıkları  zararın giderilmesini düzenleyen bir hukuk dalıdır. Diğer bir ifade ile tazminat , zarar veren tarafından zararın. zarar görene ödemesi gereken edimi ifade eder. Tazminat davaları maddi tazminat davası ve manevi tazminat davası olarak ikiye ayrılmaktadır.

TAZMİNAT ÇEŞİTLERİ NELERDİR? 

MADDİ TAZMİNAT: Kişinin yaşamış olduğu haksız fiil neticesinde mal varlığında meydana gelen  eksilme sonucu talep ettiği tazminat türüdür. Ölüm sebebiyle destekten yoksun kalma, maluliyet ve işgücü kaybı gibi bedensel zararlardan kaynaklanabileceği gibi malvarlığı değerlerinin zarar görmesinden de kaynaklanabilir.

MANEVİ TAZMİNAT: Kişinin yaşamış olduğu haksız fiil neticesinde içine düşmüş bulunduğu üzüntü ve elemine karşı talep ettiği tazminat türüdür. Haksız fiil nedeni ile davacının ruhsal bütünlüğünü bozan manevi acıların giderilmesi amacıyla açılır. Manevi tazminat, ancak kişilik değerleri saldırıya uğrayan kişinin isteyebileceği bir tazminat türüdür. Kişilik değerleri, bireyin kişilik haklarını meydana getirmekte olup Yargıtay kararlarına göre manevi tazminata konu olabilecek kişilik hakları şunlardır: Kişinin yaşamı, sağlığı, Kişinin vücut bütünlüğü, ruh bütünlüğü, müdahale edildiğinde kişinin üzüntü veya elem duymasına yol açan diğer fiziki, duygusal ve sosyal kişilik değerleri.

TAZMİNAT DAVASI ÇEŞİTLERİ NELERDİR?

  • İş kazası sonucunda çıkan tazminat davası
  • Destekten yoksun kalma tazminat
  • Sürekli ve geçici iş görmemezlik tazminatı
  • Haksız fiilden doğan tazminat davaları
  • Nişanın bozulması nedeniyle manevi tazminat davası
  • Boşanma nedeniyle maddi- manevi tazminat davası
  • Malpraktis (yanlış tıbbı müdahale)  sonucu tazminat davası
  • Sözleşme ihlali ile oluşan maddi- manevi tazminat davası

TAZMİNAT DAVASI NASIL AÇILIR?

Tazminat davası uygun bir dava dilekçesiyle görevli mahkemeye dava dilekçesinin sunulmasıyla açılır.  Genel olarak tazminat davası Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmaktadır. Maddi ve manevi tazminat davaları birlikte açılabileceği gibi ayrı ayrı da açılabilir. Ticari nitelikte olmayan tüm tazminat davaları, talep edilen tazminat miktarına bakılmaksızın asliye hukuk mahkemelerinde açılır. İdarenin yaptığı işlem ve eylemler nedeni ile zarara uğrayan kişilerin açmış olduğu tazminat davasına 'tam yargı davası' denir. Tam yargı davalarında görevli mahkeme vergi mahkemeleri ile idare mahkemeleridir.

TAZMİNAT DAVASI AÇMA SÜRESİ VE ZAMANAŞIMI NEDİR?

Maddi ve manevi tazminat açma süresi tazminat konusuna göre değişiklik göstermektedir. Tazminat davasına neden olan fiil suç oluşturuyor ise , Türk ceza kanununda öngörülen zamanaşımı süresi ne ise maddi ve manevi tazminat davası açmak için de öngörülen süre de odur.

Haksız fiiller için dava zamanaşımı süresi, fiil ve failin öğrenilmesinden itibaren 2 yıl, fiil ve fail daha sonra öğrenilse bile her hâlükârda 10 yıldır (BK m. 72/1) Boşanma davası neticesinde maddi manevi tazminat davası açma süresi, boşanmanın kesinleşmesinden itibaren 1 yıldır (MK m. 178). Maddi ve manevi tazminat davası boşanma davası ile birlikte açılabileceği gibi boşanma davasının kesinleşmesinden sonraki 1 yıl içinde de ayrı bir dava olarak açılabilir. Sözleşmenin ihlali nedeniyle açılacak tazminat davalarında genel zamanaşımı süresi, 10 yıldır (BK m. 146).

TAZMİNAT DAVASINDA YETKİLİ MAHKEME NERESİDİR? 

Maddi ve manevi tazminat davası, tüm davalar için yetkili yer olan davalının ikametgahında, davalı tüzel kişi ise tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye hukuk mahkemesinde açılabilir. (HMK m.6)

Davalı sayısı birden fazla ise, tazminat davası herhangi birinin yerleşim yerinde açılabilir. (HMK m.7)

Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.(HMK m.16)

Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir. (HMK m.10)

HAKSIZ FİİLDEN DOĞAN TAZMİNAT DAVALARI 

Haksız fiil ve sorumluluğu TBK madde 49 ve devamında düzenlenmiştir. Haksız fiil, hukuk kurallarına aykırı bir şekilde diğer bir kişinin malvarlığı veya şahıs varlığında zarar meydana gelmesine neden olan eylemdir. Bir haksız fiilden bahsedilebilmesi için zarara sebep olan fiilin öncelikle hukuka aykırı olması gerekir. Hukuka aykırı fiil maddi ya da manevi bir zarara neden olmalıdır. Zarar ile fiil arasında nedensellik bağı olmalıdır ve fiili gerçekleştiren kişinin kusuru olmalıdır. Bu şartlar meydana gelmişse haksız fiil tazminatı talep edilebilir.

Haksız filden doğan tazminat davaları, genel yetki kuralı gereğince davalının yerleşim yeri mahkemesinde veya haksız filin işlendiği yer mahkemesinde açılabilir. Haksız fiil nedeniyle talep edilecek tazminata ilişkin zamanaşımı süresi TBK’nın 72. maddesi ile düzenlenmiştir. Haksız filden doğan tazminat davalarında esas tazminat istemi, zarar görenin zararını ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl ve herhalde filin işlendiği tarihten başlayarak 10 yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrayacaktır.

İŞ KAZALARINDANDAN DOĞAN TAZMİNAT DAVALARI

İş kazası tazminat davası; bir işverenin işyerinde çalışan işçinin iş ilişkisi nedeniyle yaralanması veya ölümü halinde, kendisine veya yakınlarına  tazminat istemiyle açılan bir maddi ve manevi tazminat davası türüdür. İş kazası nedeniyle tazminat davası açma süresi, diğer bir deyişle zamanaşımı süresi; iş kazasının meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıldır (BK m.146). Ancak yine iş kazası nedeniyle bir ceza davası açılmışsa ve ceza davasının “dava zamanaşımı süresi” daha fazla ise, iş kazası nedeniyle tazminat davasında da  ceza davası zamanaşımı süresi uygulanır.

İşçinin iş yerinde iş ilişkisi içerisinde uğradığı bedeni hasarlar, meslek hastalıkları, işyerinden kaynaklanan bulaşıcı hastalıklar, işçinin işveren faaliyet sebebiyle trafik kazası geçirmesi iş kazalarından doğan tazminat talebini doğurmaktadır. İşçini iş kazası sonucu iş verenden talep edebileceği tazminatlar:

  • Sürekli İş Görmemezlik Tazminatı: Meydana gelen iş kazasında işçi, geçici veya kalıcı olarak iş göremez hale gelebilir ya da hayatını kaybedebilir. Kalıcı iş gücü kaybına uğrayan işçiler, işverenden maddi ve manevi tazminat talep etme hakkına sahiptirler. İşçiye ödenecek tazminat, işverenin kusur oranına ve işçinin iş gücü kaybı oranlarına göre hesaplanır. İş gücü kaybı tazminatına ilişkin davalar, işverene ve olayda kusuru bulunan kişi veya kurumlara karşı açılır.
     
  • Geçici İş Görmemezlik Tazminatı: Geçici olarak iş göremez hale gelen işçi, bir süreliğine çalışamayacak hale gelebilir ve çalışamadığı sürelerde maaşını alamayacağı için kazanç kaybına uğrayabilir. Geçici olarak iş göremez hale gelen işçilerin maddi kayıpları, iş göremezlik ödeneği tarafından karşılanır. %10 oranının üzerinde iş gücü kaybına uğrayan işçiler, kalıcı iş gücü kaybına uğrayan işçi durumundadır. SGK tarafından kendilerine iş göremezlik aylığı bağlanır.
  • Destekten Yoksun Kalma Tazminatı: Ölümle sonuçlanan iş kazasında, hayatını kaybeden işçinin yakınları, vefat eden işçinin maddi desteğinden yoksun kalırlar. Vefat eden işçi yakınlarının, yoksun kaldıkları maddi desteği alabilmek için işverene ve/veya iş kazasında kusuru bulunanlara karşı açabilecekleri dava türü destekten yoksun kalma tazminat davasıdır.
  • Manevi Tazminat: Oluşan iş kazası sonucunda vefat eden veya sakatlanan işçi yakınlarının, kazadan sonra yaşadıkları derin acı, üzüntü ve psikolojik sarsıntının biraz da olsa azalması amacıyla manevi tazminat talep etme hakları vardır. Manevi tazminat davaları işveren ve olayda kusuru bulunan diğer kişi veya kurumlara karşı açılabilir.

Stajyer Av. İrem ÇELİK



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BORÇLUNUN TEMERRÜDÜ KARŞISINDA ALACAKLININ HAKLARI

SÖZLEŞMEDEN DÖNME VEYA FESİH

TİCARET HUKUKU